
Dövizle Kira Sözleşmesi Yapma Yasağı
Türkiye’de dövizle kira sözleşmesi yapma yasağı, Türk Lirası’nın değerini koruma, ekonomik istikrarı sağlama ve ticari ilişkilerde yerel para biriminin kullanımını artırma amacıyla getirilmiş bir düzenlemedir. 32 sayılı Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında Karar ve ilgili mevzuat uyarınca, dövizle yapılan kira sözleşmelerine sınırlamalar getirilmiştir. Bu makalede, dövizle kira sözleşmesi yapma yasağının hukuki dayanakları, kapsamı ve uygulanması incelenecektir.
Hukuki Dayanak ve Düzenlemeler
Dövizle kira sözleşmesi yapma yasağı, 2018 yılında 32 sayılı Karar’da yapılan değişiklikler ve buna dayanılarak çıkarılan 2018-32/51 sayılı Tebliğ ile yürürlüğe girmiştir. Düzenleme, Türkiye’de faaliyet gösteren gerçek ve tüzel kişilerin kira, satış ve hizmet sözleşmelerini Türk Lirası cinsinden yapmasını zorunlu kılmaktadır.
Hukuki Dayanaklar:
- 32 sayılı Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında Karar
- Türkiye’deki sözleşmelerin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak yapılmasını sınırlar.
- 2018-32/51 sayılı Tebliğ
- 32 sayılı Karar'ın uygulama usul ve esaslarını belirler.
Kapsam ve Uygulama
Dövizle kira sözleşmesi yapma yasağı, aşağıdaki türdeki sözleşmeleri kapsar:
- Kapsam Dahilindeki Sözleşmeler:
- Türkiye sınırları içinde akdedilen konut ve iş yeri kira sözleşmeleri.
- Mal ve hizmet alım-satım sözleşmeleri (bazı istisnalar hariç).
- Türk Lirası’na Çevirme Zorunluluğu:
- Mevcut döviz cinsinden yapılan kira sözleşmeleri, belirli bir tarihe kadar Türk Lirası’na çevrilmiştir.
- Türk Lirası’na çevrilecek tutarın belirlenmesinde tarafların anlaşmaya varması; anlaşamama durumunda ise yetkili mahkemelere başvurulması öngörülmüştür.
- İstisnalar: Bazı sözleşmeler yasağın kapsamı dışında tutulmuştur:
- Yabancı ülkede yaşayan Türk vatandaşlarının taraf olduğu sözleşmeler.
- Türkiye’de yerleşik olmayan gerçek ve tüzel kişilerin taraf olduğu sözleşmeler.
- Uluslararası projelerde kullanılan özel nitelikli sözleşmeler.
Amaç ve Gerekçe
Dövizle kira sözleşmesi yapma yasağı, ekonomik gerekçelerle getirilmiştir. Düzenlemenin amaçları şu şekildedir:
- Türk Lirası’nın Güçlendirilmesi:
- Döviz kuru dalgalanmalarının ekonomik ilişkiler üzerindeki etkilerini azaltmak.
- Yerel para biriminin kullanımını teşvik etmek.
- Ekonomik İstikrarın Sağlanması:
- Kira sözleşmelerinde döviz kuruna bağlı artışların önüne geçerek mali istikrarı desteklemek.
- Özellikle ticari işletmelerin döviz kuruna bağlı risklerini sınırlamak.
- Ticari İlişkilerde Adil Dengeler Kurulması:
- Döviz kuru artışları nedeniyle kira yükünün aşırı şekilde artmasını önlemek.
- İşletmelerin finansal yükümlülüklerini Türk Lirası üzerinden daha öngörülebilir hale getirmek.
Uygulamada Karşılaşılan Sorunlar ve Yargıtay Kararları
- Kira Bedelinin Türk Lirası’na Çevrilmesi: Dövizle yapılmış eski sözleşmelerde, tarafların kira bedelini Türk Lirası’na çevirmede yaşadığı anlaşmazlıklar mahkemelere taşınmıştır. Bu gibi durumlarda, mahkemeler, 2018-32/51 sayılı Tebliğ’in öngördüğü esaslar çerçevesinde karar vermiştir.
- Döviz Endeksli Ödemeler: Bazı sözleşmelerde, kira bedelinin döviz endeksli belirlenmesi yönünde düzenlemeler yapılmıştır. Ancak bu uygulama yasa kapsamında geçersiz sayılmıştır.
Yargıtay Kararı:
- Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, 2019/4652 E., 2020/5671 K., 20.11.2020 T.:
- Karar: Dövizle yapılan kira sözleşmelerinin Türk Lirası’na çevrilmesi zorunludur ve tarafların buna aykırı bir şekilde sözleşme yapmaları hukuka aykırıdır. Mahkeme, dövizle kira bedelinin ödenmesine ilişkin talepleri reddetmiştir.
- Önemi: Yasağın kapsamını ve bağlayıcılığını vurgulayan bir içtihat niteliğindedir.
Sonuç
Dövizle kira sözleşmesi yapma yasağı, Türk ekonomisinin döviz kuru dalgalanmalarından etkilenmesini azaltmak ve yerel para biriminin kullanımını teşvik etmek amacıyla getirilmiştir. Bu düzenleme, ekonomik istikrarı sağlamak için kritik bir önlem olmakla birlikte, uygulamada bazı uyuşmazlıkları da beraberinde getirmiştir. Bu nedenle, kira sözleşmesi yaparken veya mevcut sözleşmeleri yenilerken, yasal mevzuata uygun hareket edilmesi büyük önem taşır. Tarafların olası uyuşmazlıkları önlemek adına profesyonel hukuki destek alması tavsiye edilir.
Diğer Paylaşımlar
Güncel paylaşımlarımıza bu alandan ulaşabilirsiniz

Boykot Suç Mudur? Türk Hukukunda Boykotun Ceza Sorumluluğu Açısından Değerlendirilmesi
Bir boykot ne zaman hak olur, ne zaman suç haline gelir? Bu makale, bu soruların hukuki cevaplarını netleştirmeyi hedeflemektedir.
Daha Fazla

İş Yerinde Elden Ödeme Yapılmasının Hukuki Sonuçları
Bu yazıda, elden ödeme uygulamasının taraflar açısından doğurduğu hukuki sonuçlar ayrıntılı olarak değerlendirilecektir.
Daha Fazla

Cinsel Saldırı Suçu Kapsamında Savunma Stratejisi ve Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar
Bu makalede, TCK m.102 kapsamındaki cinsel saldırı suçuna yönelik savunma stratejileri, sistematik olarak ele alınmıştır.
Daha Fazla

SGK Primlerinin Asgari Ücretten Yatırılması: İşverenin Yükümlülüğü ve İşçinin Hukuki Hakları
Bu makalede, SGK primlerinin eksik bildirilmesinin hukuki sonucu, işçinin hangi yollarla hakkını arayabileceği ve bu durumun iş hukuku yargılamasındaki yeri profesyonel bir bakışla ele alınacaktır.
Daha Fazla